Anne B.Y., iki yıl önce babasıyla görüşen oğlunun vücudunun bazı bölgelerinde kızarıklıklar olduğunu fark etti. Oğlunun boşandığı erkekle her görüşmesinden sonra aynı durumun tekrarladığını gözlemleyen anne, Çağlayan Adliyesi’ne gidip baba D.G. hakkında suç duyurusunda bulundu.
Çocuk, annenin suç duyurusu üzerine Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) gönderildi. Çocuğun “Özel bölgeme yanlışlıkla dokunma oldu, kim dokundu bilmiyorum” demesi üzerine ÇİM tarafından verilen raporda, çocuğun gözlemlenmesi gerektiği ifade edildi. Londra’da ikamet eden D.G.’nin ifadesi alındı. Ancak dosya hakkında iki yıl işlem yapılmadı.
Çocuğun yaşadığı istismarı 1.5 ay önce öğretmenine de anlatmasının ardından harekete geçildi. Çocuk savcılık talimatıyla önce Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki ÇİM’e, ardından adliye pedagoguna götürüldü. Çocuğun istismarı ayrıntılı anlatması üzerine ifade için çağrılan baba D.G. gelmedi.
Kaçtığı ifade edilen baba hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Dosya, 2022’de başlatılan soruşturma dosyasıyla birleştirilmek üzere Çağlayan Adliyesi’ne gönderildi.
D.G. hakkında yakalama kararı, ÇİM ve adliye pedagogunun ifadelerine rağmen 12 Şubat’ta adli kontrol şartı dahi olmadan kaldırıldı. Savcılık tarafından imzalanan kaldırma kararında 2017 doğumlu çocuk için “12 yaşını tamamlamış çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ibaresi dikkat çekti.
SAVCIDAN “DOSYAYI OKUMADIM” YANITI
Karara ilişkin savcılığa gittiğini belirten avukat, “Şüphelinin ifadesi alınmadan ve çocuğun beyanlarına rağmen yakalama kararını nasıl kaldırırsınız?” sorusu üzerine savcının “Dosyayı daha okumadım, ilgilenmedim” dediğini aktardı. Avukat, dosyaya vâkıf Aile Mahkemesi’ndeki bir hakimin bütün raporlara rağmen “Baba çocuğuyla görüşebilir” dediğini ifade etti.