İngilizler, Çanakkale’de “yenilmez armada” denilen meşhur donanmalarıyla Boğaz’ı geçemeyince 18 Mart 1915’te pes ettiler. Artık denizden değil karadan çıkarma yapacaklardı. Nisan ayında kara çıkarmasını başlattılar. Gelibolu’da ve Çanakkale’nin koylarında göğüs göğüse kanlı çarpışmalar oldu. İngilizler geride binlerce asker ölüsü, silah ve mühimmat bırakarak geri çekildi.
Lee-Enfield’marka silah, İngiltere Kralı 5. Geroge’un Windsor Kalesi’ndeki “Royal Collection Trust”adlı koleksiyonunda sergileniyor.
GANİMET TÜFEK
Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, Gelibolu’da ele geçen ‘ganimet’ niteliğindeki tüfeklerden birkaç tanesini de Başkumandan Vekili Enver Paşa aldı. Başarılı subaylara veya önemli kişilere bu tüfekleri hediye vermek amacındaydı. 1916’nın şubat ayında Şam’a giderken “Lee-Enfield” marka ve üzerine altın varakla “Çanakkale Muharebesi’nde ganimet alınmıştır” notu düşülen bu tüfeklerden biri de yanındaydı. Şam’da 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa’yı ziyaret etti, ordu birliklerini denetledi. Kısa bir zaman sonra başlayacak Arap isyanının fiili lideri olacak Şerif Faysal da oradaydı. Enver Paşa, İngilizlerden ele geçen tüfeği Faysal’a hediye etti. Osmanlıların İngilizleri yenebildiği mesajını veriyordu.
FAYSAL’A HEDİYE
Faysal, isyanın lideri Hicaz Emiri Şerif Hüseyin’in üç oğlundan ikincisiydi. Cemal Paşa’ya bin 500 kişilik bir birlik ile harekâtlara katılacağına söz vermiş, onu ikna etmişti. Cemal Paşa ona komuta karargâhında bir oda da verdi. Ama aslında babası Şerif Hüseyin onu, isyana katılımın ne olacağına dair ön keşifler yapsın diye Şam’a göndermişti. O da Şam’da isyana katılmaya hevesli aşiret reisleri ve gizli teşkilatların yöneticileriyle görüştü. İsyan için şartların elverişli olduğunu babasına bildirdi. Enver Paşa’nın ona hediye ettiği tüfeği de babasına gönderdi.
İngiliz askerlerinden ele geçirilen tüfeğin üzerinde altın varaklarla “Çanakkale Muharebesinde Ganimet Alınmıştır” yazıyor. Şarjörün hemen üstündeki çentikler ise bu silahla vurulan Türk subaylarını temsil ediyor. Tüfeğin namlu bölümüne de “Enver Paşa tarafından Şerif Faysal hazretlerine takdim olunur” yazıyor.
İLK ATEŞ 1916’DA
10 Haziran 1916’da isyan günüydü. Şerif Hüseyin şafak vakti sarayının penceresinden Osmanlı birliklerinin karargâhına doğru bir el ateş etti ve isyanı fiilen başlattı. O günden itibaren dalga dalga yayılan, iddiaya göre isyan ateşini yakan o silah Faysal’a hediye edilen İngiliz silahıydı. Silah o günden sonra sembolik bir değere kavuşacak ve İngiltere kralına kadar gidecekti.
Kral V. George’un elyazısı notunda tüfeğin bir eşinin de Faysal’ın kardeşi Abdullah’a verildiği, Abdullah’ın da tüfeği bir başka İngiliz ajanı olan Storss’a hediye ettiği yazıyor.
İNGİLİZ AJAN LAWRENCE’A VERDİ
Faysal, isyanı örgütleyen meşhur İngiliz ajanı Thomas Edward Lawrence ile de temastaydı. İlk görüşme için buluştuklarında Lawrence onu görür görmez ikna olmuştu. Hatıralarında yazdığına göre isyan için “aradığı lideri” bulmuştu. Faysal bu tüfeği isyan başladıktan sonra yanından hiç ayırmadı. Bütün çatışmalarda o tüfek elindeydi. Bu tüfeği 4 Aralık 1916’da Lawrence’a hediye etti. Lawrence isminin baş harflerini ve silahı teslim aldığı tarihi tüfeğin üzerine kazıdı. Lawrence iki yıl boyunca bu tüfeği taşıdı. İngiliz kayıtlarına göre öldürdüğü her Türk subayı için şarjörün hemen üstündeki ahşap bölgeye bir çentik atıyordu. 1918’de Şam’a girdiğinde de bu tüfek elindeydi ve üzerinde 5 çentik vardı.
İngiliz ajan Edward Lawrence
KRAL GEORGE’UN KOLEKSİYONUNDA
Lawrence daha sonra bu tüfeği İngiltere Kralı 5. George’a hediye etti. Kral George büyük değer verdiği bu hediyeyi, Gelibolu’daki 1. Essex Alayı askerlerine ait olduğu belirlenen tüfeğin hikâyesini anlatan elyazısı bir not ekleyerek “Royal Collection Trust” adı verilen koleksiyonuna ekledi. Geçen hafta Londra’ya gittiğimde hikâyesini bildiğim bu tüfeğin peşine düştüm. Açık kaynaklarda tüfeğin Kraliyet Savaş Müzesi’nde olduğu yazıyordu. Müzeye gittim. Lawrence’ın isyan günlerinde giydiği “agal” denilen Arap başlığı ve Gazze’deki esir bir Türk subayının silahı oradaydı ama tüfek yoktu. Görevliye sordum. Tüfeğin geçmişte bir süre orada sergilendiğini ancak daha sonra Kraliyet Koleksiyonu’na geri gönderildiğini söylediler. Kralın koleksiyonu ise Londra’nın dışındaki Windsor Kalesi’ndeydi. Oraya gittim. İngiltere’nin en eski kalesi ve en uzun süreli kraliyet ikametgâhı olarak bilinen bu kalenin burçlarından biri V. George’un koleksiyonundaki yüzlerce eserin sergilenmesine tahsis edilmişti.
HER ÇENTİK BİR TÜRK SUBAYI
Kral V. George’un tüfeğe dair notunda, tüfeğin bir eşinin de Faysal’ın kardeşi Abdullah’a hediye edildiği, Abdullah tarafından da bölgedeki bir başka İngiliz ajanı olan Storss’a verildiği yazıyor. İşte o notta yazanlar: “Türkler tarafından ele geçirilen bu Britanya tüfeği bana Albay Lawrence tarafından verilmiştir. Gelibolu’da Türkler tarafından bu ‘kısa’ Lee-Enfield tüfeği ele geçirildi ve İstanbul’a gönderildi. Üzerine de altın harflerle ‘Çanakkale Savaşı’nda ganimet olarak ele geçirildi’ diye yazıldı. Sonra Enver Paşa bu tüfeği Şam’daki Cemal Paşa’nın misafiri olan Emir Faysal’a takdim etti. Faysal da tüfeği Mekke’ye gönderdi. Araplar isyan edip Britanyalılara katıldı. Faysal, Haziran 1916’dan Aralık 1916’ya kadar bu tüfeği yanında taşıdı. Şarjörün yanındaki büyük çentikler Türk subaylarını temsil etmekte. Albay Lawrence o tüfeği Şam’da Ekim 1918’de ele geçirilinceye kadar yanında taşıdı. Ona benzer bir tüfek Türk devleti tarafından Faysal’ın kardeşi Abdullah’a da verildi ve şu anda o tüfek Ronald Storss’un elinde.”
Lawrence’ın isyanda giydiği başlığı ve Gazze’deki esir bir Türk subayın tabancısı ise Kraliyet Müzesi’nde.
patronlardunyasi.com